Sevgili günlük, bir kaç gündür kendimde inanılmaz bir sosyal medya bağımlılığı ve kendimi buralardan geri çekmek için içimde adeta savaş verdiğimi fark ettim…
Eskiden dozunda olan ve tabi ki tadından yenmeyen bu olayı, artık zihnimin faydalı bilgileri depolamasından ziyade, tüm o izlediklerimin, öğrenmeye çalışırken kafamda iyice çorba olan bilgilerin beni zehirlemeye başladığını ve daha da önemlisi mutsuzlaşmaya başladığımı fark ettim.
Hayata bu kadar yetişmeye çalışmak, arı gibi olmamdan ziyade beni körleştirmiş.
Ben farkında olmadan kendimi eve kapatmış, telefona hapsetmiş, arka planda yine bir şeyler yapmış ama ne yaptığımdan bir şey anlamış, ne de hayattan tat almışım.
Azıcık da olsa bu zehirli duruma uyanış ve bu karanlıktan çıkma çırpınışımın farkındalığıyla, bu sefer her zaman çıktığım dışarıya, o her zamanki hâlimden farklı çıktım biliyor musun sevgili günlük?
Bir söz duymuştum “En berbat hissettiğiniz anlarda bile en şık hâlinizde olmalısınız” diye.
Bu sözün arka planda; olağan negatif enerjide kalmayıp modumuzu değiştirmemiz ve kendimizi daha iyi hissederek yeni bir enerji alanı oluşturmamız anlamına geldiğini biliyorum.
Tüm derinliği tek bir cümleyle özetledikleri bu sözü çok sevmiştim.
Ben de öyle aman aman, şıkır şıkır olmasa da, bir tık daha iyi görünüm ile sokağa çıktım ve gittiğim yer ise sadece marketti.
Her zaman gittiğim yoldan değil, farklı bir yoldan gittim. Sevgili günlükcüm buna “uyuşmayı kırmak” derler.
Beynime hep aynı görüntüleri ya da orada hissettiğim aynı ve sıkıcı duygularım yerine, farklı his ve görseller eklettim.
Biliyor musun bu bile inanılmaz iyi hissettirdi?
Dışarıda önce kendime, sonra gördüğüm, kokladığım, hissettiğim her şeye farklı gözle bakınca artık monotonluk cinneti geçirdiğim eve geldiğimde her şey daha farklı oldu. Negatif baktığım düşüncelerim daha pozitife evrildi, katı baktığım ama aslında bu kadar kasmamam gerektiğini düşündüğüm bazı kararlarımda esneme yaptım ve önüm açıldı.
Ve evet tüm bu süre zarfında sosyal medyada daha az aktif oldum, tam sosyal medya detoksu diyemeyiz ama yine de işe yaradı.
Sevgili günlük, bir telefon ekranına hapsoluş, kendimi eve kapatış, dışarıda olsam bile körleşmemi bir anlık uyanış ve farkındalıkla adeta karanlıktan aydınlığa geçişimin, kuş tüyü gibi hafif hissiyatını anlatmak istedim sana.
Sonraki içsel yolculuğumun dışa yansıması olaylarında tekrar görüşmek üzere…